İçindekiler
Balık Sezonu Didim’de Bereketli Başladı.
Balık Sezonu Didim’de Bereketli Başladı; Aydın’ın Didim ilçesinde Balık yasağının kalkması ile denize açılan balıkçılar ağlarını doldurarak döndü.
Av yasağının sona ermesiyle denize açılan Didim’li balıkçıların ağları levrek, uskumru, hamsi, palamut ve çipura ile doldu. Yaz sezonu av yasağı nedeni ile artan fiyatlardan şikayet eden vatandaş av yasağının kalkması ile Altınkum iskelesine yanaşan balıkçı teknelerinden taze ve ucuz balık almak için sabahın erken saatlerinde sıraya girdiler. Aldıkları balıkları evlerine götürerek afiyetle yediler.
Herkese bereketli ve hayırlı bir balık sezonu olmasını diliyoruz.
Didim ve Çevresinde Avlanılan Balık Çeşitleri
Barbunya – Mullus Barbatus
Barbunya – Mullus Barbatus; Bir dip balığı olan barbunyanın boyu 40 cm’e kadar ulaşır. Kış aylarında sahile göçer. Ekonomik değeri yüksek, lezzetli bir balıktır. Avlanma sınırı 13 cm’dir. Kaya barbunyası, kum barbunyası, ot barbunyası ve paşa barbunu olmak üzere 4 çeşidi vardır.
Bunların içinde en makbulu kaya barbunyasıdır. Sırtı kırmızı ve karın kısmı beyaz olan kaya barbununun sırtında hiç gri leke bulunmaz. Kum ve ot barbunyasında ise sırt gri ile kırmızı renklerin karmaşası halindedir. Paşa barbununun her iki yanında çeneden kuyruğa doğru sarı bir şerit bulunur. Tekir balığı ile çok karıştırılır. Tekir çene altı bıyıklarının uzunluğu, küt kafası ve birinci sırt yüzgeçindeki sarı siyah benekleri ile barbunyadan ayrılır. Barbunyanın balığın en lezzetli zamanı Ağustos ile Ekim ayları arasıdır. Ekim en yağlı ve lezzetli olduğu aydır.
2. Çipura – Sparus Aurata
Çipura – Sparus Aurata; Yarım kiloya yakın olanlarına lidaki denir. Akdeniz ve Ege’de yaygındır. Kültür balıkçılığına uygun olduğu için genellikle balıkçı tezgahlarında çiftlik çipurası bulunur. Tezgahlarda deniz çipurası çiftlik çipurasına göre daha az, ama daha lezzetlidir. Temmuz’dan Kasım’a kadar lezzetli olduğu aylardır. Ama en lezzetli olduğu aylar Eylül ve Ekim’dir.
3. Kefal – Mugilidae
Kefal aslında 100’e yakın balık türünün ortak adıdır. Denizlerimizde 6 türü yaşıyor: Has kefal, altınbaş kefal, dudaklı kefal, mavri kefal, sivriburun kefal, rus kefali. Küçüğüne ilerya denir. En lezzetlisi has kefal ve altınbaş kefaldir. Nisan, Mayıs, kış ayları kefalin lezzetli olduğu dönemlerdir.
4. Kolyoz – Scomber Japonicus
Uskumruya benzer, ama aralarında belirgin farklar vardır. Kolyozun gözleri daha iridir. Kolyozun ağzı geriye doğru daha uzundur, uskumruya göre ağız yapısı daha kısadır. Uskumrunun yüzme kesesi çok küçüktür, kolyozun yüzme kesesi belirgin derecede büyüktür. Kolyoz daha yuvarlaktır, uskumru daha yassıdır. Kolyozun yanlarda sarımsı lekeler vardır, uskumrunun ise pembe gibidir. Uskumrunun sırt çizgileri aşağıya doğru oldukça düzgün paralel iner, kolyozda bu düzen yoktur, desenler daha karışıktır. Ama en önemlisi uskumru daha lezzetlidir. Ortalama uzunluğu 15- 30 cm, hatta 50 cm’ye kadar varabilir. Türkiye’de tüm denizlerde bulunur. Ocak ayı en yağlı zamanıdır.
5. Kupes – Boops Boops
Akdeniz, Ege, Marmara’da yaygındır. Deniz suyu sıcaklığı arttıkça yaşam alanları da genişler. Kupesin gözleri kocamandır ve biraz dikkatli bakarsanız gözlerinin üstünde sanki göz kapağıymış gibi kapanıp açılan saydam zarı görebilirsiniz. Kupes balıklarının ortalama boylan 20 cm.’dir. 35- 40 cm’yi bulan iri kupeslere de rastlanır. Eti oldukça lezzetlidir. Haziran- Eylül arasında en lezzetli aylarıdır.
6. Levrek – Dicentrarchus
Fazla gezici olmayan yerli balıklardan sayılır. Lezzetli ve ekonomik değeri yüksek olduğundan, deniz çiftliklerinde de üretilmektedir. Şubat-Mayıs arasında en lezzetli zamanıdır. Bayağı levrek ve benekli levrek olmak üzere iki tipi mevcuttur. Sırtlarındaki çok sayıda benek ile ayrılırlar. Benekli levrek Güney Ege ve Akdeniz’de, bayağı levrek ise bütün denizlerimizde görülür. Karadeniz’de kötek olarak da bilinen minekop da bu familyanın diğer bir türüdür.
7. Lüfer – Pomotomus Saltator
Büyüklüğüne göre lüferin çeşitleri şöyledir:
10 cm’ye kadar -> yaprak / 11-13 cm arası -> çinekop / 14-16 cm arası -> kaba çinekop
17-20 cm arası -> sarıkanat / 21-30 cm arası -> lüfer / 1-35 cm arası -> kaba lüfer
35 cm’den büyük -> kofana
8. Mezgit – Merlangius
Daha çok Marmara ve Karadeniz balığıdır. Türkiye’de 2 türü vardır. Türlerden birinde alt çenesinde küçük bıyık vardır. Tavuk balığı olarak da bilinen mezgit bütün denizlerimizde bulunmakla beraber en çok Karadeniz’de bulunur. Şubat, Mart, Nisan ayları arasında lezzetlidir.
9. Orkinos – Thunnus
Tonbalığı olarak da bilinir. Eti konservecilikte kullanılır. Genç orkinoslar sürüler halinde palamutlarla birlikte Karadeniz’den Akdeniz’e göçerler. En bilinen türleri sarıkanat orkinos, güney mavi yüzgeçli orkinos, çizgili orkinos, uzun kanat orkinos ve kocagöz orkinos gibi türleridir.
Nisan’da Akdeniz’e giren orkinoslara, 1 Mayıs ile 15 Temmuz arasında âdeta bir avcı ordusu saldırıyor. Yaklaşık 50 tonluk yüzer kafeslerle yakalanan orkinoslar, balık çiftliklerine getiriliyor. Mayıs-Kasım arasında canlı balıklarla beslenen orkinoslar, bu süre içinde yaklaşık yüzde 50 oranında kilo alıyor. Kanlı görüntülerle iç sızlatan hasattan sonra orkinos etleri çoğunlukla Japonya’ya ihraç ediliyor. Mavi yüzgeçli orkinos, ekonomik ve ekolojik anlamda son derece değerli bir tür olmasına karşın, aşırı avlanma nedeniyle hızla yok olma tehlikesi altında.
10. Palamut – Sarda
Denizlerimizde giderek azalan balık türlerindendir. Bizans İmparatorluğu’nda şehrin sembollerindenmiş. Ağustos’tan Şubat ortalarına kadar en lezzetli olduğu aylardır.
Palamut boyuna göre şöyle isimlendirilir:
20 cm’ye kadar -> palamut vanozu / 20-30 cm arası -> çingene palamutu / 31-40 cm arası -> palamut
40-50 cm arası -> kestane palamutu / 51-60 cm arası -> torik / 61-65 arası -> sivri65-70 cm arası -> altıparmak
70 cm’den büyük -> zindan delen
Torik ve toriğin büyük boyları palamuttan daha çok yağlıdır, bu nedenle tuzlama ve lakerdası tercih edilir. Palamut avı Ağustos ayında başlar. Önce Karadeniz’de sürüler halinde vanoz ve çingene palamutu, Eylül’den itibaren de palamut gelmeye başlar.
11. Sardalya – Sardina
Akdeniz, Kuzey Ege, Marmara’da bol bulunur. Son yıllarda suların ısınması nedeniyle Karadeniz’de de görülmeye başlanmıştır. Hamsinin yakın akrabası sardalya kurutularak, tuzlanarak hatta balık yağı ve balık unu elde etmekte kullanılır.
Sardalya adı konserve işleminden dolayı konserve ile özdeşleşmiştir. Sardalyanın küçüğüne papalina denilir, ayıklamadan kızartılır. Tirsi ise sardalyanın büyüğüne denilir. Kıl tarzında çok kılçığı vardır ve sardalya kadar lezzetli değildir. Sürü halinde yazın orta, kışın derin sularda yaşayan gezici balıklardır. Eskiden deniz üstünün ateş aydınlatmasıyla avcılığından ötürü ateş balığı diye de tanınır. En lezzetli ayları Temmuz-Ekim arasıdır.
12. Uskumru – Scomber
1970’li yıllarda kışlak yeri olan Marmara-Karadeniz’i aşırı kirlenme nedeniyle terk ederek Kuzey Ege’ye yerleşti. Eti çok lezzetlidir. Bol avlanılan uskumru, şimdilerde ekolojik nedenlerle seyrek rastlanan adeta tükenmiş bir balıktır. Kolyoza çok benzeyen uskumru büyüklüğüne göre üç değişik ad ile adlandırılır.
En küçüğüne kalinarya denir. 20-25 cm civarında ve yağlı olanları uskumru, dönüş uskumrusu ise çiroz olarak adlandırılır. Yazın yakalananlara ise lipari denir. En lezzetli olduğu dönemler yumurtlamaya başladığı Eylül’den Ocak ayı sonuna kadardır.
13. Mercan – Sparus Pagrus
Açık kırmızı renkli, eti beyaz, pullu çok lezzetli kıymetli bir balıktır.
Marmara, Akdeniz, Ege’de yaygındır. 4 türü vardır: Kırma mercan, lekeli mercan, çizgili mercan, fangri mercan. Kırma ve lekeli mercanın en lezzetlisi ve ekonomik değeri yüksek olanıdır. En lezzetli olduğu aylar Nisan’dan Haziran’a kadar geçen süredir.
14. Kılıç Balığı – Xiphias Gladius
Sıcaklığa göre Marmara ve Karadeniz arasında dolaşıp Akdeniz’e göçerler. Açık deniz balığıdır. 800 m derinliğe inebilir. Türkiye’yi çevreleyen denizlerde artık nadir görülen çok lezzetli bir balık türüdür. Akdeniz ve Ege’de yıl boyunca, Karadeniz’de ise yalnız yaz ayları görülür. Her mevsimde yenebilen kılıçın en lezzetli zamanı Eylül-Şubat arasıdır.
15. Tekir – Mullus Surmuletus
Etinin lezzeti Eski Roma çağlarından beri namlıdır. Bol avlanılan, ekonomik değeri yüksek bir balıktır. Dört mevsim yenebilecek bu balığın en lezzetli zamanı, aynen barbunyada olduğu gibi Temmuz-Ekim ayları arasıdır. Çoğu zaman birbiri ile karıştırılan iki kuzendir barbunya ve tekir.
Yaşam alanları, renkleri, biçimleri hemen hemen birbiri ile aynıdır. Dikkatli olmayan gözler aradaki farkı kolay kolay anlamazlar. Tekirin başı daha uzuncadır ve tabi sırt yüzgecinde bulunan hareler ise oldukça belirgindir. Doğal kafa yapılarından dolayı barbunyaların ağızları göz hizasına kadar gelir, fakat tekirlerde bu böyle değildir. Kafalarının şekline nazaran sırt yüzgeçlerinde hare olup olmayışı daha kolay ayırt edilebilir.
16. Örgü – Pagru Ehrenbergi
Mercan ailesinden ve Fangri ile aynı türdendir. Ege’nin ünlü balığıdır. Kabukluyu kırıp yiyebilir. Hermafrodit, hem erkek hem de dişi karakteri gösterir. Boyu 30 – 50, en çok 75 cm olur. Eti beyaz ve lezzetlidir. Geçmişte aşırı avlanılması neslini çok azaltmıştır. Ağustos-Eylül arasında eti lezzetlidir.
17. Kırlangıç – Trigla Lucerna
Çok gelişmiş solungaçları ve gırtlak yapısı medeniyle uğultu, inilti gibi değişik frekanslarda ses çıkarırlar. Bu ses nedeniyle birçok balıkçı tarafından inleyen balık diye adlandırılır ve uğursuz sayılır. Ege, Akdeniz ve Marmara’nın fazla göç etmeyen, yerli balığıdır. Kısmen Karadeniz’de rastlanır. Ilık denizlerin sahil yakınlarında 5 – 300 m derinliklerin diplerinde çiftler halinde yaşar. Küçüklerine derviş balığı da denir. Özellikle çorbası çok lezzetli olur.
18. Sinarit – Dentex
Sinarit balıkları 20 yaşından sonra yavaş büyürler. 20. yaştan sonraki 10 senede sadece 5 cm boy atarlar. Nadiren 1 metre boya ve 10 kg ağırlığa ulaşırlar. Ama çok iri sinarit lezzetli olmaz.
Sinarit sivri dişlere ve kuvvetli bir çeneye sahiptir. Ege Denizi ve Akdeniz’in bazı yerleri, Ayvalık-Dikili arası, Marmara Adası civarı, Kapıdağı sahilleri, Tekirdağ, Saroz körfezi, Çanakkale Boğaz’ında bulunurlar. Mercana benzer ama başı daha küçük ve uzundur. Ensesi basıktır. Yine mercana oranla vücut yüksekliği daha az ve daha uzundur. Mercanın kırmızılığı yerine sinarit eflatun renkler taşır. Temmuz’dan Eylül sonuna kadar en lezzetli zamanıdır.