Didim’de ÇED Toplantısında Arbede: Balık Çiftlikleri Tartışması Büyüyor!
Merhaba Didim dostları! Ege’nin incisi Didim’den yine hareketli bir haberle karşınızdayız. Didim Taşburun mevkine yapılması planlanan balık çiftlikleri ve Su Ürünleri Organize Sanayi Bölgesi (OSB) için Batıköy Mahallesi’nde düzenlenen Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) toplantısı, tam bir kaosa sahne oldu. Belediye yetkilileri, çevreciler ve mahalle sakinlerinin tepkisi o kadar büyüktü ki toplantı iptal edildi! Peki, bu tartışmanın perde arkasında neler var? Didim’in doğası, denizi ve turizmi gerçekten tehlikede mi? Gelin, uzman gözüyle bu meseleyi masaya yatıralım ve sizlerle paylaşalım. Yazının sonunda fikirlerinizi bekliyoruz, yorumlarınızı esirgemeyin!
ÇED Toplantısında Neler Yaşandı?
Batıköy Mahallesi’nde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından organize edilen ÇED toplantısı, daha başlamadan gergin bir atmosfere büründü. Jandarma ekipleri çevrede geniş güvenlik önlemleri alsa da, mahalle sakinlerinin katılımına izin verilmemesi tepkileri artırdı. Didim Belediye Başkanı A. Deniz Atabay ve beraberindekiler, Aydın İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü yetkililerine net bir mesaj verdi: “Bu toplantı burada yapılamaz, yapılmasına da izin vermeyiz!” Firma yetkililerinin söylemleri ise tansiyonu iyice yükseltti; sosyal mesafe kurallarının hiçe sayıldığı ortamda arbede çıktı. Hatta Başkan Atabay, firma yetkililerinden birinin tehdidine maruz kaldığını belirtti. Sonuç? Toplantı yapılamadı ve yetkililer, jandarma eşliğinde tutanak tutarak ayrıldı.
Belediye Başkanı Atabay Ne Diyor?
Başkan Atabay, mahalle sakinlerine seslenirken oldukça kararlıydı: “Biz doğru yapılan hiçbir şeye karşı değiliz. Balık çiftlikleri olacak, istihdam sağlanacak, ama doğru yerde yapılmalı! Didim’in denizini, havasını, turizmini kirletmesine izin vermeyiz.” Atabay’a göre, Taşburun’daki 1000 tonluk bir çiftlik sadece 6 kişiye iş sağlarken, aynı bölgede bir otelde 600 kişi çalışabiliyor. “Denizimiz kirleniyor, balık tutamaz hale geleceğiz. Çiftlik balıklarına verilen antibiyotikler sağlığımızı tehdit ediyor,” diyerek endişelerini dile getirdi. Atabay, Avrupa’nın balık ihtiyacını karşılamak için Didim’in feda edilmesine karşı olduklarını vurguladı ve hukuki mücadelenin süreceğini ekledi.
Uzman Görüşü: Balık Çiftlikleri Didim’e Ne Getirir, Ne Götürür?
Balık çiftliklerinin çevresel etkileri, uzmanlar arasında uzun süredir tartışılıyor. Deniz ekosistemine yem atıkları, antibiyotikler ve kimyasallar nedeniyle zarar verdiği biliniyor. Didim gibi turizmle anılan bir bölgede, bu tesislerin deniz kirliliği ve kötü koku yaratma potansiyeli, hem doğal hayatı hem de yerel ekonomiyi riske atıyor. Öte yandan, balık çiftlikleri savunucuları, istihdam ve ekonomik katkı sunduğunu iddia ediyor. Ancak Didim’in durumunda, turizm gelirleriyle kıyaslandığında bu katkının oldukça sınırlı olduğu görülüyor. Uzmanlar, “Doğru yer seçimi ve sıkı denetim şart” diyor, ama Taşburun gibi hassas bir bölgenin buna uygunluğu tartışmalı.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
Didim’in turizm ve doğal güzellikleriyle ünlü bir yer olması, deniz kirliliği endişesi ve yerel halkın geçim kaynaklarını tehdit etmesi başlıca nedenler.
Mahalle sakinleri ve çevrecilerin yoğun tepkisi, yetkililerin toplantıyı yapamadan ayrılmasına yol açtı.
Yem atıkları ve antibiyotikler deniz suyunu kirletiyor, ekosistemi bozuyor ve kötü koku yayabiliyor.
Siz Ne Düşünüyorsunuz?
Didim’in geleceği için balık çiftlikleri bir fırsat mı, yoksa tehdit mi? Denizimizin ve turizmimizin kirlenmesine razı mı olmalıyız, yoksa başka çözümler mi aramalıyız? Başkan Atabay’ın dediği gibi “doğru iş doğru yerde” mi yapılmalı? Fikirlerinizi yorumlarda paylaşın, bu tartışmaya siz de katılın!